Elazığ Depremi..

ADIN YIKILSIN DEPREM..

Dün Elazığ’daydı deprem.. Yine ‘sıra nerede’  demeden , bir süre ağlayıp sonra unutmadan , deprem gerçeğine hazırlıklı olalım.. Yönetenler hep unutturdu ; a , b , c partisi farketmiyor ; acil şifalar , başsağlıkları dileyip , devletimiz ve milletimiz güçlüdür dedikten sonra unutuyorlar unutturuyorlar..

Sırada olduğu bilinen İstanbul dışında şimdi bas bas bağırıyorlar deprem uzmanları Balıkesir , Bursa , Bingöl ve Hatay her an olabilir diyorlar ve ayrıca yanıbaşımızda Girit adasında Türkiye’yi de hem deprem hem tsunami açısından etkileyecek bir deprem her an olabilir diyorlar..

Benim naçizane bir felaket öngörüm vardı , tekrarlıyorum : İstanbul gibi bir yerde beklenen deprem olduğunda enkaz altından kimseyi çıkarmayacaklar , çıkar-A-mayacaklar ; her enkazın üstüne beton döküp , bir mezartaşı dikecekler ‘bu binada şunlar yaşıyordu’ yazacaklar.. En kötü kabustan beter değil mi ama malesef geçmişte yaşananlar bunu öngörmeme sebep oluyor.. İzmit Gölcük ve Bolu depremleri sonrası yaşananlar ortada , unutmayanların hafızasında.. Yukarıdaki acı öngörüm bu yüzden.. Baksanıza şimdiden ölülerimizi , yaralılarımızı sayıyorlar otuz bin elli bin altmış bin diye.. ‘Kimse ölmeyecek , izin vermeyeceğiz engelleyeceğiz’ demiyorlar , diyemiyorlar.. Uzaktaki veya yakındaki felaketi bekliyorlar , bence felaket değil göz göre göre gelen cinayetler bunlar.. ‘Allah korusun , Allahın takdiri’ gibi bilinen repliklerle hazırlanıyorlar büyük felaketlere..   

Deprem gerçeğini unutmayalım unutturmayalım ,  hazırlıklı olalım.. Şu cümleyi birbirimize hep hatırlatalım : ‘Deprem değil yıkılan binalar öldürüyor..’   

EVLER TOPRAKTI TOPRAK OLDU.. 

Gelişmişlik göstergeleri hazırlanırken belli verilere dayanılır..
Aşağı yukarı bütün dünyada böyledir..
Çünkü ben kalkındım demekle olmuyor.. 40’tan fazla göstergeden iyi not almak gerekiyor.. Birkaçını sıralayalım..
*  *  *
Bebek ölüm hızı..
Nüfus artış hızı..
Kişi başına milli gelir..
İşsizlik oranı..
Ortalama günlük bir doların altında olan nüfus oranı..
İşgücüne katılma oranı..
Yetişkinlerde okuryazarlık oranı..
İlköğretimde okullaşma oranı..
Eğitime harcanan pay..
Sağlığa harcanan pay..
Kadın milletvekili oranı..
Yıllık enerji tüketimi..
Daha bir sürü kriter var.. Önerim şu.. Bundan sonra şu kriteri de koysunlar..
Hem de ilk sıraya..
Depremin büyüklüğü ve yer yüzüne yakınlığı ile yerle bir olan yapı oranı..
Depremin şiddetinin ölü ve yaralı sayısına oranı..
*  *  *
En önemli ölçü bu olmalı..
Dün tanık olduk.. Deprem bir şey yapmadı, salladı, geçti gitti.. Gördük ki topraktan olan evler toprak olmuş, insanları yutmuş..
Kerpiç ev dedikleri ne?
Samanlı balçık..
Pişirilmemiş tuğla..
*  *  *
Diyorlar ki, kerpiç evler yörenin mimari özelliği..
Değil.. Yoksulluğun simgesi!..
*  *  *
Şunu da diyorlar: Kerpiç evlerde yaşamak sağlıklıdır.. Olabilir..
Ama fayın üzerinde değil..

MEHMET TEZKAN (Milliyet- 09.03.2010) 

Comments are closed.